Bu Blogda Ara

11 Mayıs 2020 Pazartesi

Blade II (2002)




Genelde serilerin ikinci filmleri risklidir. Biliyoruz ki yapımcılar baştan üçleme olarak düşünmedikleri için ilk filmin rüzgarıyla ikinciye el atarlar. Dolayısıyla ilk filmin finalinden sonra illa ki hikayeyi uzatmak/devam ettirmek, ilk filmde tutmuş ve hikayeden çıkmış bir karakter varsa onu da hikayeye dahil etmek gerekir. Bu filmde de tüm klişeleri görüyoruz. Whistler bir şekilde ölmemiş ve tekrar aramızda, Blade bu sefer daha güçlü bir türle savaşıyor. Nomak güzel düşünülmüş bir villain, ancak Alien çakması çene ve ağız yapısı daha yaratıcı olabilirdi. Gerçi otopside bahsedilen detayları fena değildi.  Blade bu savaşı verirken düşmanları olan vampirlerle iş birliği yapıyor. Filmin mekanları da kısıtlı ama güzel aksiyonlar var. Yönetmen farkı görsellikte ortaya çıkıyor. Guillermo del Toro zaten yaratıcılığıyla nam salmış bir isim. Filmdeki güzel tesadüf ise bir sonraki filmi Hellboy’da başrolü vereceği Ron Perlman ile bu filmde buluşmuş olmaları. Belki de emin olmak için bu film deneme çekimidir, bilemeyiz. Kadın başrol kontenjanından dahil olan Leonor Varela bazı sahnelerde Natalie Portman tadı verdi. Ben benzettim en azından.
Işıklar önündeki ninja kıyafetli vampirlerle Blade’in dövüş sahnelerindeki video efektlerin alenen belli olması ve ışık bombasının tünelleri döne döne ilerlemesini saymazsak, eksilerinden çok artılarının olduğu bir devam filmiydi. Sonuçta tipik bir devam filmi gibi eskilere göz kırpıp, hikayeyi de biraz daha genişletmeye çalışan, üçüncü filme de hazırlık yaptığımız vampir tandanslı, eğlencelik bir aksiyon.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder