Bu Blogda Ara

30 Ocak 2012 Pazartesi

Los abrazos rotos (2009)

Aldomovar denince akla ilk gelen geçmişe uzanan hikayeler, eşcinsellik ve elbette Penelope Cruz. İlk zamanlarında çarpıcı hikayeler sunan Almodovar, yaşı ilerledikçe konudan çok konuyu nasıl işlediğiyle ilgilenmeye başladı. Sıradan bir yönetmenin elinde paçavraya dönebilecek senaryoları bile dantel gibi işleyerek ustalığına ustalık katan Almodovar, 2009 yapımı filmde eski filmlerini aratacak kadar sıradan bir hikayeyi kendisinden beklenecek kalitede anlatıyor.
Penelope Cruz'la üçüncü ortaklığı olan filmin diğer başrolünde La mala educacion'dan da ortaklığı olan Lluis Homar var. Volver'da beraber çalıştığı bir diğer kadın oyuncu Blanca Portillo da kadroda.
Açılışta kör olduğundan bahseden çapkın bir yazarın eve attığı muazzam vücutla kadınla yaşadığı ateşli bir kaçamağı izliyoruz. İç sesin de anlattığı gibi eski adı Mateo Blanco, yeni adı ise Harry Caine olan bir yönetmen / senarist / sinemacı kendisi. Kendisinden yardım isteyen bir genç ve gazetede okuduğu ölüm ilanıyla geçmişine giden Harry, ileride oğlu olduğunu öğreneceğimiz gence bu büyük aşkını anlatıyor. Biz de Harry ile beraber zamanda yolculuğa çıkıyoruz. Almodovar'ın narin narin, belli ki üzerinde defalarca kez düşünerek çektiği sahneler eşliğinde babasını kurtarmak için patronuna metreslik yapan, sonrasında ise evlenen ancak oynayacağı filmi yönetecek Blanco'ya aşık olan güzeller güzeli Lena, saplantılı aşkla Lena'ya tutkun, hatta onun attığı her adımı, söylediği her kelimeyi bile takibe alan çaresiz Ernesto, Ernesto'nun eşcinsel olmasına rağmen babasının baskısıyla sürekli heteroseksüel evlilikler yapan beceriksiz oğlu ve yaşadığı tutkulu aşk yüzünden hem sevgilisini hem de gözlerini kaybeden bir nevi Almodovar'ın aynası Mateo'nun içinde olduğu geçmişe sürükleyen bir aşk hikayesi izliyoruz. Sonunda ne olacağını bile unutarak izlediğimiz nefis sahneler eşliğinde yağ gibi kayan film, Harry'nin dokunaklı hale getirdiği o sohneyle yüreğimize bir darbe daha vurarak Hable con ela kadar olmasa da (o filmin finalinde ağlamıştım) duygusal bir finale imza atıyo. Almodovar'ın diğer şahseserlerinin yanında sıradan kalan hikaye enfes görsel sahenler eşliğinde bir nevi yönetmenlik kılavuzu gibi.

1 yorum:

  1. Lena, Ernesto ile evlenmiyor. Hatta bir sahnede Ernesto'nun evlenme ısrarlarına karşılık Lena'nın evlenmek istemediğini görüyoruz.

    YanıtlaSil