Bu Blogda Ara

1 Mayıs 2012 Salı

Les yeux sans visage (1960)




Korku türü eğer sizde de bir hastalık ve tutku halini almışsa, karşınıza çıkan her korku klasiği, kült filmi ister istemez birer cazibe merkezi halini almakta. 1960 yapımı bir korku filminde çok da fazla korkmayacağımı bilsem de onun kült mertebesine ulaşmış olması izlenmesi gerektiğini beynime sinyallerle verdiğinden İngilizce'ye Eyes without a Face olarak çevrilen bu klasik de bu yazının konusu olmayı başardı.
Film siyah-beyaz. Ancak her ne kadar renklerden arınmış olsa da anlatmak istediklerini direkt olarak izleyicisine herhangi bir süzgeçten geçmeden aktaran bir klasik. Yaşadığı kazadan sonra yüzünde kapanmayan yaralar oluşan kızı için yeni yüz arayışına giren çılgın bir doktor ve yardımcısı fettan bir kadının hikayesini izliyoruz.Genelde mekan olarak doktor ve kızının yaşadığı malikaneyi alan film, özellikle kesintisiz çekilen yüz nakli sahnesiyle bile kült olabilecek bir yapım. İleride Face/Off gibi bir filme de ilham kaynağı olan yüz nakli fikrinin çekim yılındaki olanaksızlıklara rağmen etkileyici olması yönetmenin başarısı. Doktor rolünde gördüğümüz Pierre Brasseur unutulmaz bir performans sergilemiş ve sinema tarihindeki unutulmaz çılgın bilimadamlarından biri olmuş. Yine doktorun yardımcısı rolündeki Aliye Rona'nın Fransa Şubesi tipli soğuk ve tehlikeli kadın rolüyle Alida Valli döktürmüş. Tabii bu kadar başarının mimarı olan yönetmen Georges Franju'yu şükranla anmamak olmaz.
Doktorumuzun denemelerini izlerken kızının da aslında bir hastadan çok doktorun deneylerinin kobayı olduğunu hissediyoruz. Ki yönetmenin burda da kızın yüzündeki deformasyonu fotoğraflarla anlattığı sahne de hanesine büyük bir artı eklememizi sağlıyor. Son kurbanları ve kızın nişanlısının şüphelerine kızın nişanlısını araması eklenince olaylar da açığa çıkmaya başlıyor. Doktorun deneylerine kobaylık eden köpeklerin olayı ne zaman çıkacak derken, final de köpeklerin saldırısı ve kızın ormanda koşmasıyla bu etkileyici yapıma nokta koyuyoruz.
Çekildiği 1960 ve sonrasını düşünerek insanların yüzlerine maske taktıkları, birbirlerini adeta sivrisinek gibi kanı emilecek birer kurban gibi gördükleri bir sisteme başkaldırışın izdüşümlerini de görebileceğimiz enfes bir yapım diyerek de entellektüel sinema seyircisine göz kırpabileceğiniz bu filmi kült filmlere takıntılı olanlar kaçırmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder