Jerry Bruckheimer'ın has adamlarından Michael Bay adı bize Bruckheimer'dan farklı olmayacak şekilde yüksek gişe ve bol aksiyon vaadediyor. The Rock gibi türünün üst örneklerinden birine imza atması bile ona saygı duymamız için yeter sebep. Ki bence ilk Transformers filmiyle oldukça kaliteli bir işe imza atmıştı.
Biz 80 dönemi çocukları için Transformers nostaljik ve sevilen bir çizgi seri. Zaten o yılların diğer çizgi kahramanları: Voltran ve He-Man'dir. Neyse ilk filmde elindeki malzemeden güzel bir iş çıkaran Bay yine aynı kadroyla ikinci filmle karşımızda (Hoş çıkalı 2 sene oldu ama bu ayrıntıyı göz ardı edebilirsiniz :)
İlk filmde liseliyken şimdi üniversite yollarına düşen Shia LaBeouf ile tanrının boş zamanında yarattığı Megan Fox arasındaki akla, bilime, ilime, irfana uymayan aşk bu filmde de devam etmekte. Araya mesafe girmesine rağmen ilişkiyi devam ettirmeye kararlı çiftimizin aşklarını yine mekanik kahramanlarımız perçinleyecek.
Fallen adındaki Megatron'dan bile üst liderin dünyada bulunan enerji kaynağını hedef alan planlarının gerçekleşmesi için Sam'e ihtiyaç duyması ve olaya Optimus Prime'ın da engel olma çabaları derken filmin kabası da oluşmuş oluyor.
Bence güzel ve akıcı bir hikayesi var filmin. Hoş efektler yine ilk filmdeki gibi karmaşık. Birçok dövüş sahnesinde gri renkli Megatron'u seçemedim. Optimus Prime'ın filmin büyük çoğunda ölü olarak yatması ise biz Transformers hayranlarına yapılmış en büyük ihanettir arkadaş. Konuyu, oyuncuları, efektleri, aksiyonu herşeyi geçtim Optimus Prime'ın olmadığı Transformers nerden tutsan elinde kalır. Yine olmadık zamanda karşımıza çıkan eski dost John Turturro ve bu filmde tanıştığımız emektar ve huysuz ihtiyar robot bile bu eksiyi kapatamıyor. Filmle ilgili eleştiriler dönüp dolaşıp film boyunca ortalarda olmayan Optimus Prime'da tıkanıyor. Hoş bir seyirlik, ancak daha ötesi değil, ama bir zaman kaybı da değil. (Anlayın işte orta karar keyifli bir aksiyon)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder